Roma Devleti Nasıl Ortaya Çıktı?

 İki gayrimeşru çocuk olan Remus ve Romulus nehire bırakıldı. Bir inanışa göre Asena adlı dişi kurt iki kardeşi alıp yetiştirdi ve büyüttü. Remus ve Romulus iki ayrı devlet kurdular ve başlarda etraftaki düşmanlarla savaştılar. İkisi de bir hayli gelişti ve birbirleriyle savaşa tutuştu. Bu savaştan Romulus galip geldi ve Roma Devleti’nin temelleri böylelikle atılmış oldu.

 Roma’da toplumsal sınıf farklılıkları belirgin bir haldeydi. Roma’daki kalabalık ailelerin birleşimine Gensler denir. Gensler; Patriciler ve Cilentler olarak ikiye ayrılır. Patriciler daha baskındır ve üstündür. Genslerin birleşmesiyle Curialar, Curiaların birleşmesiyle Tribuslar, Tribusların birleşmesiyle de Civitaslar oluşur. Civitaslar en kalabalık topluluklardır ve şehir manasına gelir. Civitasların çoğalmasıyla Rex adlı krallıklar oluşmuştur.

 Roma’ya, Ön Asya’daki afetlerden kaçarak göç eden Etrüsler; Roma’nın gelişmesinde büyük rol oynadılar. Etrüslerin toplumda önemli bir yerleri vardı.

 Plebler ise Roma'da dışlanmış toplum kesimiydi.

 Roma Devleti; Sicilya, Yunanistan, Anadolu ve Orta Doğu’ya girerek sınırlarını genişletmiştir. Devlet, büyümeye devam ederken Jül Sezar, ihtilal yaparak devletin başına geçip kendisini diktatör ilan etti. Bunun üzerine dönemin alimi Çiçero; “Muhtelif yönetim şekillerinden en taktire şayan olanı Monarşidir” diyerek gücün yanında yer almıştır.

 Sezar otoriter kimliğini devam ettirerek, kız kardeşinin oğlu Oktavius’u –yeni adıyla Agustus- kendinden sonraki kral ilan etti. Hiç meşru çocuğu olmayan Sezar, Oktavius’u evlatlık edinmiştir ve ona yoğun ilgi göstermiştir. Sezar’ın çevresinde yönetimde olanlar bu duruma yoğun itirazda bulundu. Sezar geri adım atmayınca isyan çıktı ve meşhur Sezar–Brutus diyaloğu ortaya çıktı. Brutus’un liderliğini yaptığı isyancı grup Sezar’ı öldürdü ve yerine Sezar’ın varisi olan Agustus geçti.

 Agustus, Sezar’ın yaptığı hataları iyi irdeledi ve kendi yönetimde olduğu dönem bunları yöntemlerine iyi işledi. Agustus, Sezar gibi ağır diktatörlükler yaparak halkın endişe duyduğu bir kral değil cumhuriyet kurallarına dikkat ederek halkın gözünde adaletli biri olarak görünmeyi amaçladı.

Aile Hukukunda İyiniyet İlkesi

İyiniyet İlkesi

 İyiniyet; tanıma göre, elde edilmek istenen hakkın kazanılmasını veya hukuki durumun meydana gelmesini engelleyecek bir hukuka aykırılığı bilmemek ve bilebilecek durumda olmamaktır.

Hukuk düzeni, iyiniyeti korumayı gerekli kılmıştır. Bunu gerekli kılan sebeplerden en önemlisi hukuki işlemlerde güvenliği sağlamaktır.

İyiniyetin Unsurları

•  Bilgizilk Mevcut Olmalıdır
•  Bilgisizlik Hoşgörülebilir Olmalıdır
•  Hukuk Düzeni Somut Olayda İyiniyetin Korunacağını Öngörmelidir

İyiniyet, hakkı kazanacak olan kişide aranır.
İyiniyet, hakkın kazanıldığı anda aranır.

Aile Hukukunda İyiniyet

 Medeni Kanun tek evlilik ilkesini kabul eder, ikinci evliliğe izin vermez. Bir şekilde yapılan ikinci evlilik batıl olur. Bu ikinci evliliğin iptali davası hem olayla ilgili olanlar hem de cumhuriyet savcısı tarafından açılabilir.

 Karşı taraf iyiniyetliyse, hukuk düzeni çeşitli şekillerle onu korumuştur. İkinci evlilik iptal olmadan birinci evlilik herhangi bir sebepten (gaiplik, ölüm, boşanma…) dolayı ortadan kalkarsa ikinci evlilik devam eder. Eğer ikinci evlilik önceden iptal olursa, iyiniyetli eşin evlenme sayesinde kazandığı haklar kaybolmaz, devam eder. Örneğin yabancı uyruklu bir kadın, evli olduğunu bilmediği Türk erkekle evlenip TC vatandaşlığı kazanabilir. Evlilik iptal olursa kazanılan vatandaşlık devam eder. Burada kilit nokta üçüncü kişinin iyiniyetli olmasıdır.